a little

a little bird

minicik bir kuş (açıklanmak istenmeyen haber kaynağı için kullanılır).
A little bird told me:

a little bit

bir nebze

a little bit

birazcık

a little later

biraz sonra

a little later

birazdan

a little money

biraz para

a little more

(a) biraz daha, (b) az daha, az kaldı.
A little more and I should have killed him: Az kaldı onu

a little off form

keyfi pek yerinde olmama

a little wee

azıcık, biraz.
a wee bit
k.d. oldukça.
I'm afraid he's a wee bit drunk.

a little while

kısa bir süre

a bit/a little over

ve yukarı(sı)/daha fazlası.
Children of 12 and over: 12 yaşındaki ve daha büyük çocuklar.

allow oneself a little dissipation

felekten bir gün çalmak Fiil

be a little off

biraz deli olmak Fiil

be a little peculiar

biraz acayip olmak Fiil

be a little wrong in the upper story

bir tahtası eksik olmak Fiil

be looking for a little place that is not too expensive

pek pahalı olmayan bir yer aramak Fiil

fix upon a little bungalow

küçük bir bungalovda karar kılmak Fiil

for a little while

kısa bir süre için Zarf

have a little finger ache

küçük bir derdi büyütmek Fiil

have a little money in reserve

biraz para biriktirmiş olmak Fiil

have a little money in reserve

ihtiyatta biraz parası olmak Fiil

It's a little chilly.

Biraz serin.

more than a little ...

bir hayli ... Zarf

more than a little ...

oldukça ... Zarf

more than a little ...

bayağı ... Zarf

pull a garment up or down a little bit

sıyırmak Fiil

be little short of a miracle

nerdeyse mucize sayılmak Fiil

live in a modest little house

mütevazı kendi halinde küçük bir evde oturmak Fiil

to be little used outside a business letter

iş mektubundan başka yerde pek kullanılmaz